Azərbaycanca AzərbaycancaDeutsch Deutsch日本語 日本語Lietuvos Lietuvosසිංහල සිංහලTürkçe TürkçeУкраїнська УкраїнськаUnited State United State
Destek
www.wikipedia.tr-tr.nina.az
  • Vikipedi

insülin moleküler ağırlığı 5 8 kilodalton kDa olan polipeptit yapılı ve vücuttaki düzenlenmesinde glukagon ile birlikte

İnsülin

İnsülin
www.wikipedia.tr-tr.nina.azhttps://www.wikipedia.tr-tr.nina.az
TikTok Jeton Satışı

İnsülin, moleküler ağırlığı 5,8 kilodalton (kDa) olan, polipeptit yapılı ve vücuttaki düzenlenmesinde glukagon ile birlikte rol alan bir hormondur. Kan şekerini düşürücü etki yapar. Pankreasın hormonal salgı birimleri olan Langerhans adacıklarından salgılanan insülinin adı da Latincede "ada" anlamına gelen "insula" sözcüğünden türetilmiştir.

image
İnsülinin yapısı
Kırmızı: karbon; yeşil: oksijen; mavi: azot; pembe: kükürt. Mavi/pembe şeritler iskeleti simgeliyor.

İnsülinin, karbonhidrat özüştürmesinin birincil dengeleyicisi olmanın yanında, karbonhidrat metabolizması ile ilişki içinde bulunan ve üzerinde de önemi vardır ve kandaki insülin derişimi değişikliklerinin tüm bedende yaygın etkileri bulunur. Bu hormonun tam yokluğu, şeker hastalığının (yüksek şeker); görece azlığı ya da insüline karşı direnç ya da her ikisinin birlikte olması ise (düşük şeker) yol açar. Bu doğrultuda, endüstriyel olarak üretilmiş olan insülin, tip-1 şeker hastalığında ve başka ilaçların yetersiz kaldığı tip-2 şeker hastalığı vakalarında ilaç olarak kullanılır.

İnsülinin yapısı hayvanlar arasında görece küçük farklara bağlı bir çeşitlilik gösterir ve insan insülinine en benzer yapıdaki insülin, arada tek bir aminoasit biriminin farklı oluşuyla, domuz insülinidir. İnsülinin karbonhidrat metabolizması üzerindeki düzenleyici işlevinin etkinliği de insandan insana değişkenlik gösterebilmektedir.

Keşfi ve nitelendirilmesi

image
Çinko etrafında heksamer oluşturan insülin hormonunun kurdeleler kullanılarak üç boyutlu çizimi. İnsülin hormonunda bulunan altı monomer farklı renkler ile gösterilmiştir.

1869 yılında Berlin'de bir tıp öğrencisi olan , mikroskopla pankreasın yapısını incelerken, pankreasın dış salgı (ekzokrin) dokusunun içinde yayılmış ve daha önce belirlenememiş hücre kümelerine rastlamıştır. Bir süre sonra , daha sonraları "Langerhans adacıkları" diye adlandırılacak olan ve o dönemde işlevleri bilinmeyen bu hücreler için, sindirimde rolü olan bir salgı üretiyor olabilecekleri fikrini öne sürmüştür.

image
İnsülin kristalleri

1889'da Polonya asıllı Alman tıp doktoru , ile birlikte yürüttükleri bir çalışmada, pankreasın sindirim üzerindeki bu öngörülmüş rolünü gösterebilmek için sağlıklı bir köpeğin pankreasını çıkarmıştır. Bundan birkaç gün sonra, Minkowski'nin hayvan bakıcısı tarafından köpeğin idrarının üzerinde sineklerin uçuştuğunu fark edilmiş ve köpeğin idrarı test edildiğinde de içinde şeker olduğu ortaya çıkmıştır. Bu, pankreas ve şeker hastalığı arasındaki ilişkiyi ortaya koyan ilk bulgu olmuştur. 1901 yılında ise, 'nin Langerhans adacıkları ile şeker hastalığı arasındaki ilişkiyi "Şeker hastalığının nedeni, Langerhans adacıklarındaki harabiyettir ve yalnızca bu adacıkların kısmen ya da tamamen harabolmasıyla gelişir" cümlesi ile açıkça ortaya koymasıyla, bir başka önemli adım atılmıştır.

Ondan sonraki 20 yıl boyunca, adacıkların salgılarını toplayıp, ilaç olarak kullanmak için birçok çalışma yapılmıştır. 1906 yılında, köpeklerin pankreas özütüyle iyileştirilmesinde kısmen başarı sağlamış, fakat çalışmalarını sürdürememiştir.

1911'le 1912 yılları arasında, Chicago Üniversitesi'nden sulandırılmış pankreas özütlerini kullanmış ve hafif bir azalma gözlediğini not etmiştir ama şefini ikna edememiş ve araştırması da durdurulmuştur.

1919'da ise Rockefeller Üniversitesi'nden benzer etkileri göstermiştir ama o da I. Dünya Savaşı nedeni ile kesilen çalışmalarına bir daha dönememiştir.

'nda (en) fizyoloji profesörü olan , Fransa'da sürdürülüp Romanya'da da patenti alınmış benzer bir çalışmayı 1921'de yayımlamıştır ve o zamandan beri de Rumenler, insülini keşfeden kişi olma unvanının Nicolae Paulescu'ya ait olduğunu savunagelmişlerdir.

Ancak, 1923'te Nobel ödülleri komitesi, insülinin elde edilmesine yönelik kullanışlı bir yöntem buldukları için Toronto Üniversitesi'nden bir ekibi ödüllendirmeyi uygun bulmuştur. Bu ödülü getiren gelişmelerin oluşu şöyledir:


  • Kasım 1920'de, Minkowski'nin makalelerinden birini gözden geçirmekte olan Frederick Banting, Minkowski'nin üzerinde çalıştığı sindirim salgılarının kendi kendini yıktığı ve bunun sonucunda da başarılı bir özüt elde etmenin imkânsız hale geliği sonucuna varır, kendisine de bir not yazar: "Köpeğin pankreas kanallarını bağla. Salgı bezleri dejenere olana ve adacıklar kalana dek köpeği yaşat. Elde ettiğin adacıkların salgılarını ayırmaya çalış ve glikozüriyi tedavi et."
  • Banting Toronto'ya, J. J. R. Macleod ile görüşmeye gider ama Macleod Banting'in fikrinden pek etkilenmez. Yine de Banting'e üniversitede bir laboratuvar, bir asistan, adlı bir tıp öğrencisi ve 10 da köpek sağlar ve kendisi de 1921 yazı boyunca tatile çıkar. Banting ve ekibinin uygun salgı eldesi için kullandığı yöntem şöyledir:
  1. Köpeklerin pankreas kanalını bağlar ve birkaç hafta beklerler.
  2. Bu süreç içerisinde, pankreasın dış salgı bezlerinden salgılanan ve bağırsağa akamayıp, pankreas içinde hapsolan sindirim salgısı bezlerin kendisini yıkar, artıklar bağışıklık sistemi tarafından temizlenir ve geriye binlerce adacık kalır.
  3. Sonra, bu adacıkların salgısından "isletin" adını verdikleri proteini ayrıştırırlar ve bu salgıyı kullanan Banting ve Best, pankreası çıkartılmış bir köpeği yaz boyunca yaşatmayı başarırlar.
  • Yolculuğundan dönen Macleod bu araştırmanın değerini görür ama yöntemin kesinlikle çalıştığının kanıtlanması için çalışmanın tekrar edilmesini ister. Haftalar sonra bir kez daha yöntemin başarılı olduğu görüldüğünde de ekibin sonuçlarını Kasım ayında ve Toronto'da yayınlamalarına özel olarak yardım eder. Ancak, bu yöntem ile isletin eldesi için 6 haftaya gerek duymaları ve bunun da deneyleri büyük oranda yavaşlatıyor olması nedeniyle Banting, fetal dönemde henüz sindirim bezleri gelişmemiş olan dana pankreası kullanmayı önerir ve bu metodun iyi çalıştığı görülür.
  • Gerekli salgının bolca eldesi sorunu ortadan kalkınca, sıra bir sonraki önemli adım olan protein saflaştırılmasına gelir. Bunun için, Aralık 1921'de Macleod, biyokimyacı 'i yardıma çağırır ve o da bir ay içinde deney yapmak için hazır duruma gelir.
  • 11 Ocak 1922'de, 14 yaşında bir şeker hastası olan 'a ilk enjeksiyon yapılır. Ancak, elde edilen özütün yeterince saf olmaması nedeniyle, hastada ciddi bir gelişir ve sonraki enjeksiyonlar ertelenir. Ondan sonraki 12 gün boyunca gece gündüz çalışan Collip, özütü daha saf hale getirmeyi başarır ve 23 Ocak'ta ikinci doz enjekte edilir. Bu enjeksiyon, yalnız belirgin yan etkilerin görülmemesi açısından değil, şeker hastalığının belirtilerini tamamen gidermesi ile de çok başarılı olur. Ancak, Collip'i araya giren biri olarak değerlendiren Banting ve Best, onunla başından beri iyi çalışamazlar ve Collip de kısa süre sonra ayrılır.
  • Best, 1922 yılı ilkbaharı boyunca, tekniklerini istenildiğinde büyük miktarlarda insülinin ayrıştırılabileceği hale geliştirir ama elde edilen özüt hala yeterince saf değildir. Ancak, 1921'deki ilk yayınları üzerine kendilerine yardım önerisi ile gelmiş olan 'nin bu önerisini Nisan 1922'de kabul ederler ve Kasım 1922'de büyük bir adım atan Eli Lilly, büyük miktarlarda insülini saflaştırmayı başarır. Bundan kısa bir süre sonra da insülinin satışına geçilmesi önerilir.
  • Tüm bu büyük buluş için, Macleod ve Banting'e 1923 yılının Fizyoloji ya da Tıp'ta Nobel Ödülü verilir. Best'in ödüle dahil edilmemesini eleştiren Banting, ödülünü Best ile paylaşır; Macleod da geçikmez ve kendi ödülüne Collip'i dahil eder. İnsülinin patenti ise 1 dolar karşılığında Toronto Üniversitesi'ne satılır.

İnsülin molekülünü oluşturan aminoasitlerin tam dizilimi (birincil yapı) ise İngiliz moleküler biyolog Frederick Sanger tarafından belirlenmiştir ve yapısı tamamen çözümlenebilen ilk protein insülin olmuş, Sanger de bunun için 1958 yılının Kimya'da Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür. Dorothy Crowfoot Hodgkin ise, yıllar süren uğraşlardan sonra 1967'de, molekülün 3 boyutlu yapısını çalışmaları ile belirlemiş ve o da Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür.

Yararlı bağlantılar

  • Glukagon
  • Konjenital Hiperinsülinizm

Kaynakça

  • İngilizce Wikipedia'daki Insulin maddesi

wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar

Insulin molekuler agirligi 5 8 kilodalton kDa olan polipeptit yapili ve vucuttaki duzenlenmesinde glukagon ile birlikte rol alan bir hormondur Kan sekerini dusurucu etki yapar Pankreasin hormonal salgi birimleri olan Langerhans adaciklarindan salgilanan insulinin adi da Latincede ada anlamina gelen insula sozcugunden turetilmistir Insulinin yapisi Kirmizi karbon yesil oksijen mavi azot pembe kukurt Mavi pembe seritler iskeleti simgeliyor Insulinin karbonhidrat ozusturmesinin birincil dengeleyicisi olmanin yaninda karbonhidrat metabolizmasi ile iliski icinde bulunan ve uzerinde de onemi vardir ve kandaki insulin derisimi degisikliklerinin tum bedende yaygin etkileri bulunur Bu hormonun tam yoklugu seker hastaliginin yuksek seker gorece azligi ya da insuline karsi direnc ya da her ikisinin birlikte olmasi ise dusuk seker yol acar Bu dogrultuda endustriyel olarak uretilmis olan insulin tip 1 seker hastaliginda ve baska ilaclarin yetersiz kaldigi tip 2 seker hastaligi vakalarinda ilac olarak kullanilir Insulinin yapisi hayvanlar arasinda gorece kucuk farklara bagli bir cesitlilik gosterir ve insan insulinine en benzer yapidaki insulin arada tek bir aminoasit biriminin farkli olusuyla domuz insulinidir Insulinin karbonhidrat metabolizmasi uzerindeki duzenleyici islevinin etkinligi de insandan insana degiskenlik gosterebilmektedir Kesfi ve nitelendirilmesiCinko etrafinda heksamer olusturan insulin hormonunun kurdeleler kullanilarak uc boyutlu cizimi Insulin hormonunda bulunan alti monomer farkli renkler ile gosterilmistir 1869 yilinda Berlin de bir tip ogrencisi olan mikroskopla pankreasin yapisini incelerken pankreasin dis salgi ekzokrin dokusunun icinde yayilmis ve daha once belirlenememis hucre kumelerine rastlamistir Bir sure sonra daha sonralari Langerhans adaciklari diye adlandirilacak olan ve o donemde islevleri bilinmeyen bu hucreler icin sindirimde rolu olan bir salgi uretiyor olabilecekleri fikrini one surmustur Insulin kristalleri 1889 da Polonya asilli Alman tip doktoru ile birlikte yuruttukleri bir calismada pankreasin sindirim uzerindeki bu ongorulmus rolunu gosterebilmek icin saglikli bir kopegin pankreasini cikarmistir Bundan birkac gun sonra Minkowski nin hayvan bakicisi tarafindan kopegin idrarinin uzerinde sineklerin ucustugunu fark edilmis ve kopegin idrari test edildiginde de icinde seker oldugu ortaya cikmistir Bu pankreas ve seker hastaligi arasindaki iliskiyi ortaya koyan ilk bulgu olmustur 1901 yilinda ise nin Langerhans adaciklari ile seker hastaligi arasindaki iliskiyi Seker hastaliginin nedeni Langerhans adaciklarindaki harabiyettir ve yalnizca bu adaciklarin kismen ya da tamamen harabolmasiyla gelisir cumlesi ile acikca ortaya koymasiyla bir baska onemli adim atilmistir Ondan sonraki 20 yil boyunca adaciklarin salgilarini toplayip ilac olarak kullanmak icin bircok calisma yapilmistir 1906 yilinda kopeklerin pankreas ozutuyle iyilestirilmesinde kismen basari saglamis fakat calismalarini surdurememistir 1911 le 1912 yillari arasinda Chicago Universitesi nden sulandirilmis pankreas ozutlerini kullanmis ve hafif bir azalma gozledigini not etmistir ama sefini ikna edememis ve arastirmasi da durdurulmustur 1919 da ise Rockefeller Universitesi nden benzer etkileri gostermistir ama o da I Dunya Savasi nedeni ile kesilen calismalarina bir daha donememistir nda en fizyoloji profesoru olan Fransa da surdurulup Romanya da da patenti alinmis benzer bir calismayi 1921 de yayimlamistir ve o zamandan beri de Rumenler insulini kesfeden kisi olma unvaninin Nicolae Paulescu ya ait oldugunu savunagelmislerdir Ancak 1923 te Nobel odulleri komitesi insulinin elde edilmesine yonelik kullanisli bir yontem bulduklari icin Toronto Universitesi nden bir ekibi odullendirmeyi uygun bulmustur Bu odulu getiren gelismelerin olusu soyledir Kasim 1920 de Minkowski nin makalelerinden birini gozden gecirmekte olan Frederick Banting Minkowski nin uzerinde calistigi sindirim salgilarinin kendi kendini yiktigi ve bunun sonucunda da basarili bir ozut elde etmenin imkansiz hale geligi sonucuna varir kendisine de bir not yazar Kopegin pankreas kanallarini bagla Salgi bezleri dejenere olana ve adaciklar kalana dek kopegi yasat Elde ettigin adaciklarin salgilarini ayirmaya calis ve glikozuriyi tedavi et Banting Toronto ya J J R Macleod ile gorusmeye gider ama Macleod Banting in fikrinden pek etkilenmez Yine de Banting e universitede bir laboratuvar bir asistan adli bir tip ogrencisi ve 10 da kopek saglar ve kendisi de 1921 yazi boyunca tatile cikar Banting ve ekibinin uygun salgi eldesi icin kullandigi yontem soyledir Kopeklerin pankreas kanalini baglar ve birkac hafta beklerler Bu surec icerisinde pankreasin dis salgi bezlerinden salgilanan ve bagirsaga akamayip pankreas icinde hapsolan sindirim salgisi bezlerin kendisini yikar artiklar bagisiklik sistemi tarafindan temizlenir ve geriye binlerce adacik kalir Sonra bu adaciklarin salgisindan isletin adini verdikleri proteini ayristirirlar ve bu salgiyi kullanan Banting ve Best pankreasi cikartilmis bir kopegi yaz boyunca yasatmayi basarirlar Yolculugundan donen Macleod bu arastirmanin degerini gorur ama yontemin kesinlikle calistiginin kanitlanmasi icin calismanin tekrar edilmesini ister Haftalar sonra bir kez daha yontemin basarili oldugu goruldugunde de ekibin sonuclarini Kasim ayinda ve Toronto da yayinlamalarina ozel olarak yardim eder Ancak bu yontem ile isletin eldesi icin 6 haftaya gerek duymalari ve bunun da deneyleri buyuk oranda yavaslatiyor olmasi nedeniyle Banting fetal donemde henuz sindirim bezleri gelismemis olan dana pankreasi kullanmayi onerir ve bu metodun iyi calistigi gorulur Gerekli salginin bolca eldesi sorunu ortadan kalkinca sira bir sonraki onemli adim olan protein saflastirilmasina gelir Bunun icin Aralik 1921 de Macleod biyokimyaci i yardima cagirir ve o da bir ay icinde deney yapmak icin hazir duruma gelir 11 Ocak 1922 de 14 yasinda bir seker hastasi olan a ilk enjeksiyon yapilir Ancak elde edilen ozutun yeterince saf olmamasi nedeniyle hastada ciddi bir gelisir ve sonraki enjeksiyonlar ertelenir Ondan sonraki 12 gun boyunca gece gunduz calisan Collip ozutu daha saf hale getirmeyi basarir ve 23 Ocak ta ikinci doz enjekte edilir Bu enjeksiyon yalniz belirgin yan etkilerin gorulmemesi acisindan degil seker hastaliginin belirtilerini tamamen gidermesi ile de cok basarili olur Ancak Collip i araya giren biri olarak degerlendiren Banting ve Best onunla basindan beri iyi calisamazlar ve Collip de kisa sure sonra ayrilir Best 1922 yili ilkbahari boyunca tekniklerini istenildiginde buyuk miktarlarda insulinin ayristirilabilecegi hale gelistirir ama elde edilen ozut hala yeterince saf degildir Ancak 1921 deki ilk yayinlari uzerine kendilerine yardim onerisi ile gelmis olan nin bu onerisini Nisan 1922 de kabul ederler ve Kasim 1922 de buyuk bir adim atan Eli Lilly buyuk miktarlarda insulini saflastirmayi basarir Bundan kisa bir sure sonra da insulinin satisina gecilmesi onerilir Tum bu buyuk bulus icin Macleod ve Banting e 1923 yilinin Fizyoloji ya da Tip ta Nobel Odulu verilir Best in odule dahil edilmemesini elestiren Banting odulunu Best ile paylasir Macleod da gecikmez ve kendi odulune Collip i dahil eder Insulinin patenti ise 1 dolar karsiliginda Toronto Universitesi ne satilir Insulin molekulunu olusturan aminoasitlerin tam dizilimi birincil yapi ise Ingiliz molekuler biyolog Frederick Sanger tarafindan belirlenmistir ve yapisi tamamen cozumlenebilen ilk protein insulin olmus Sanger de bunun icin 1958 yilinin Kimya da Nobel Odulu ne layik gorulmustur Dorothy Crowfoot Hodgkin ise yillar suren ugraslardan sonra 1967 de molekulun 3 boyutlu yapisini calismalari ile belirlemis ve o da Nobel Odulu ne layik gorulmustur Yararli baglantilarGlukagon Konjenital HiperinsulinizmKaynakcaIngilizce Wikipedia daki Insulin maddesi

Yayın tarihi: Haziran 18, 2024, 08:27 am
En çok okunan
  • Aralık 06, 2025

    The King (ABD filmi, 2017)

  • Aralık 07, 2025

    Terimli, Çatalpınar

  • Aralık 06, 2025

    Taşköprü Sarımsak Festivali

  • Aralık 09, 2025

    Tarnab Muharebesi (1448)

  • Aralık 08, 2025

    Takamoto Katsuta

Günlük
  • Türkçe

  • Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor

  • Dans-pop

  • Funk

  • Vasal

  • Lazika Savaşı

  • 1917

  • Soykırım Sözleşmesi

  • Lüzinyanlar

  • Lefkoşa

NiNa.Az - Stüdyo

  • Vikipedi

Bültene üye ol

Mail listemize abone olarak bizden her zaman en son haberleri alacaksınız.
Temasta ol
Bize Ulaşın
DMCA Sitemap Feeds
© 2019 nina.az - Her hakkı saklıdır.
Telif hakkı: Dadaş Mammedov
Üst