Gallikanizm: Fransa’da, Papalık’ın dinsel alanda yetkilerini sınırlandıran, dünyevi iktidarını kabul etmeyen, kralın ve ona bağlı yöneticilerin Papalık buyruklarına uyma yükümlülüğünü ortadan kaldıran, Kilise’nin devlet işlerine karışamayacağını ama kralın gerektiği zaman Kilise’ye müdahale edebileceğini savunan, Fransa’ya özgü dinsel ve siyasal öğretilerin tümüne verilen ad.

Ortaçağ Avrupa'sının idari yönetimindeki Kilise ve Papa otoritesi ile kral ve aristokrasi arasındaki mücadelenin sonucunda yeni yönetim biçimleri araştırılmaya ve bu yönde çeşitli filozof ve düşünürler tarafından farklı yaklaşımlar öne sürülmeye başlanmıştı. Aforoz yetkileri, mülkiyet zenginliği, vergi bağımsızlığı, dini egemenlik, siyasi otorite üzerinde hak sahibi olmak gibi vasıfları ile giderek artan Kilise baskıları sonucunda Avrupa milletleri, halk egemenliğine dayanan cumhuriyet rejimi ile kral egemenliğine dayanan monarşi rejimleri arasında tercihler yapmış, zaman zaman bu rejimleri birbirlerine üstün tutarak özde Kilise hegomanyasından kurtulmayı amaçlamışlardır.
Tarihçe
Kilise'nin baskıcı düşünce hegomanyasından kurtulmayı amaçlayan Avrupalı düşünürlerin arasında özellikle Dante Alighieri (1265-1321) ve Ockhamlı William (ö.1347) 'ın görüşleri toplum ve idari yapı üzerinde geniş etkilere yol açmıştır. Özellikle Ockhamlı William, Kilise’yi salt din adamlarının değil, bütün Hristiyanların toplamı olarak kabul ederek Kilise otoritesini sarsmıştır. Dolayısıyla, iman konusunda papaya mutlak bir yetki vermek, “Kutsal Kitap’ın Hristiyanlara tanıdığı özgürlüğü yok etmek, bütün Hristiyanları köle konumuna indirgemek anlamına gelir.” düşüncesi ile kiliseye sınırlı bir dini yetki verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca Ockhamlı William, devletin insanlar tarafından ve insanlar için olduğundan hareketle monarşinin uygun bir yönetim şekli olduğunu dile getirmiş ve devleti yöneten kralın, kendisini oluşturan insanların hakları ile özgürlüklerini korumakla yükümlü olduğunu söyleyerek halkın huzurunun önemini vurgulamıştır. Halkın refahını ve özgürlüğünü savunmayan baskıcı ve zalim bir krala karşı direnmenin meşruluğunu dile getirerek, siyasi iktidarın temeline halkı yerleştirme çabaları ile Kilise ve kral otoritesini sınırlandırmayı amaçlamıştır. Bütün bu gelişmeler sonunda, filozof ve aydınların görüşlerinin de etkisiyle Avrupa'da Kilise dini ve siyasi düşüncesine karşı ayaklanmalar ve çeşitli yeni fikirler ortaya çıkmaya başlamıştır.
Yüz Yıl Savaşları'ndan sonra Avrupa'da yıpranan devlet otoriteleri, Kilise özelinde Papalık tarafından tümüyle ele geçirilmesiyle birlikte artan baskıcı düşünce sistemine karşı, Avrupa devletleri kendi ulusal kiliselerini ve inanç sistemlerini kurma yolunu seçtiler. İngiltere, Fransa ve Almanya gibi zamanın büyük Avrupa devletlerinde başlayan ulusal kiliseler inşa süreci, zamanla Hristiyanlığın içerisinde kendisine geniş yer buldu. 14. yüzyılın başlarından itibaren VIII Papa Boniface'nin teokratik siyasi baskısına karşı başlayan direniş hareketleri; Parisli Jean, Aegidius Colonna Romanus, Dubois, Viterbolu Jacobus gibi düşünürler eşliğinde krallık otoritesinin meşruluğunu göstermek için kullanıldı. Bu yazar ve düşünürler, krallık veya halk otoritesinin yönetimde tek söz sahibi olması gerektiği fikrini, Papalık oteritesini savunanların kullandıkları argümanları kullanarak ifade ettiler. Krallığın doğrudan Tanrı tarafından verildiğini ve rahiplerin bürokrat olarak devlete boyun eğmeleri gerektiğini açıklayarak, Kilise otoritesi ve baskısından kurtulmayı amaçlayan çeşitli görüşleri dile getirdiler. Padovalı Marsilius, bu düşünürlerin görüşlerinin daha da ilerisine giderek, Kilise otoritesine karşı halk otoritesi ve yasaları ön plana çıkartıp, Kilise’nin daha doğrusu Papanın sahip olduğu ileri sürülen otoritesini çürütmeye yönelen çalışmaları ile zamanın ötesinde bir yaklaşıma sahip oldu.
Halkın yönetimde söz sahibi olmak istemesi ve kralın otoritesini başka bir güç veya erkle paylaşmak istememesi ile kısaca ifade edilebilecek olan amaç birlikteliği, sonunda Kilise otoritesine karşı itiraz ve çıkışların olması fikrini doğurur. Papalık ve tek kilise anlayışına karşı yoğunlaşan itirazlar neticesinde ulusal inanç birliktelikleri oluşmaya başlar. Bu konuda en büyük atılım Fransa’da gerçekleşir. Kendi çevresinde ulusal birlikteliği ve halk desteğini sağlayan ve böylece ulusal iktidarını güçlendiren VII. Charles (1403-1461), Fransa Krallığı’nı Gallikanizm diye bilinen dinsel ve siyasal öğretiyle donatarak ulusal kiliselerin inşa sürecini başlatır.
Düşünce yapısı
Gallikanizm, modern anlamda kral ve hükümdarların otoritesinin ya da devlet hükûmet otoritesinin temsil ettiği popüler sivil otoritenin Katolik Kilisesi üzerinde Papa'nın otoritesi ile karşılaştırılabilir olduğuna dair inançtır. Gallikanizm, ultramontanizmin bir reddi; Bu, Anglikanizmin bir biçimini andırıyor gibi görünse de, farklı bir biçimde Papa'nın otoritesini reddetmeksizin, Kral otoritesine (eşitler arasında birinci) karşı Kilise otoritesini Kral'a nisbetle aşağıya indiren yapısıyla tanınmaktadır. Bu nedenle Fransa, Gallikanizm sayesinde Roma Kilisesi’nden tümüyle kopmadan kendi “reform”unu gerçekleştirip bir bakıma ulusal Katolik Kilisesi’ni Gallikanizmle kurmuş oldu.
Gallikanizm ile resmîleşen Hristiyanlıktaki ayrılık süreçleri, dini anlamda inanç sistemlerinin de yerelleşmesine yol açmış ve bu sayede kutsal metinlerin çeşitli aydınlar ve din adamlarının eliyle milli amaçlar doğrultusunda yeniden yorumlanarak Hristiyanlık inancının aslından daha da uzaklaşmasını hızlandırmıştır. Hristiyanlıktaki ayrılıkçı mezhep ve düşünceleri, inanç sistemlerinin farkkılığından ziyade tarihsel süreç içindeki konumları baz alınarak, ekonomik ve siyasi anlamları eşliğinde değerlendirmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gallikanizm Fransa da Papalik in dinsel alanda yetkilerini sinirlandiran dunyevi iktidarini kabul etmeyen kralin ve ona bagli yoneticilerin Papalik buyruklarina uyma yukumlulugunu ortadan kaldiran Kilise nin devlet islerine karisamayacagini ama kralin gerektigi zaman Kilise ye mudahale edebilecegini savunan Fransa ya ozgu dinsel ve siyasal ogretilerin tumune verilen ad Gallikanizmin Yucelttigi Kral Tasviri Ortacag Avrupa sinin idari yonetimindeki Kilise ve Papa otoritesi ile kral ve aristokrasi arasindaki mucadelenin sonucunda yeni yonetim bicimleri arastirilmaya ve bu yonde cesitli filozof ve dusunurler tarafindan farkli yaklasimlar one surulmeye baslanmisti Aforoz yetkileri mulkiyet zenginligi vergi bagimsizligi dini egemenlik siyasi otorite uzerinde hak sahibi olmak gibi vasiflari ile giderek artan Kilise baskilari sonucunda Avrupa milletleri halk egemenligine dayanan cumhuriyet rejimi ile kral egemenligine dayanan monarsi rejimleri arasinda tercihler yapmis zaman zaman bu rejimleri birbirlerine ustun tutarak ozde Kilise hegomanyasindan kurtulmayi amaclamislardir TarihceKilise nin baskici dusunce hegomanyasindan kurtulmayi amaclayan Avrupali dusunurlerin arasinda ozellikle Dante Alighieri 1265 1321 ve Ockhamli William o 1347 in gorusleri toplum ve idari yapi uzerinde genis etkilere yol acmistir Ozellikle Ockhamli William Kilise yi salt din adamlarinin degil butun Hristiyanlarin toplami olarak kabul ederek Kilise otoritesini sarsmistir Dolayisiyla iman konusunda papaya mutlak bir yetki vermek Kutsal Kitap in Hristiyanlara tanidigi ozgurlugu yok etmek butun Hristiyanlari kole konumuna indirgemek anlamina gelir dusuncesi ile kiliseye sinirli bir dini yetki verilmesi gerektigini ifade etmistir Ayrica Ockhamli William devletin insanlar tarafindan ve insanlar icin oldugundan hareketle monarsinin uygun bir yonetim sekli oldugunu dile getirmis ve devleti yoneten kralin kendisini olusturan insanlarin haklari ile ozgurluklerini korumakla yukumlu oldugunu soyleyerek halkin huzurunun onemini vurgulamistir Halkin refahini ve ozgurlugunu savunmayan baskici ve zalim bir krala karsi direnmenin mesrulugunu dile getirerek siyasi iktidarin temeline halki yerlestirme cabalari ile Kilise ve kral otoritesini sinirlandirmayi amaclamistir Butun bu gelismeler sonunda filozof ve aydinlarin goruslerinin de etkisiyle Avrupa da Kilise dini ve siyasi dusuncesine karsi ayaklanmalar ve cesitli yeni fikirler ortaya cikmaya baslamistir Yuz Yil Savaslari ndan sonra Avrupa da yipranan devlet otoriteleri Kilise ozelinde Papalik tarafindan tumuyle ele gecirilmesiyle birlikte artan baskici dusunce sistemine karsi Avrupa devletleri kendi ulusal kiliselerini ve inanc sistemlerini kurma yolunu sectiler Ingiltere Fransa ve Almanya gibi zamanin buyuk Avrupa devletlerinde baslayan ulusal kiliseler insa sureci zamanla Hristiyanligin icerisinde kendisine genis yer buldu 14 yuzyilin baslarindan itibaren VIII Papa Boniface nin teokratik siyasi baskisina karsi baslayan direnis hareketleri Parisli Jean Aegidius Colonna Romanus Dubois Viterbolu Jacobus gibi dusunurler esliginde krallik otoritesinin mesrulugunu gostermek icin kullanildi Bu yazar ve dusunurler krallik veya halk otoritesinin yonetimde tek soz sahibi olmasi gerektigi fikrini Papalik oteritesini savunanlarin kullandiklari argumanlari kullanarak ifade ettiler Kralligin dogrudan Tanri tarafindan verildigini ve rahiplerin burokrat olarak devlete boyun egmeleri gerektigini aciklayarak Kilise otoritesi ve baskisindan kurtulmayi amaclayan cesitli gorusleri dile getirdiler Padovali Marsilius bu dusunurlerin goruslerinin daha da ilerisine giderek Kilise otoritesine karsi halk otoritesi ve yasalari on plana cikartip Kilise nin daha dogrusu Papanin sahip oldugu ileri surulen otoritesini curutmeye yonelen calismalari ile zamanin otesinde bir yaklasima sahip oldu Halkin yonetimde soz sahibi olmak istemesi ve kralin otoritesini baska bir guc veya erkle paylasmak istememesi ile kisaca ifade edilebilecek olan amac birlikteligi sonunda Kilise otoritesine karsi itiraz ve cikislarin olmasi fikrini dogurur Papalik ve tek kilise anlayisina karsi yogunlasan itirazlar neticesinde ulusal inanc birliktelikleri olusmaya baslar Bu konuda en buyuk atilim Fransa da gerceklesir Kendi cevresinde ulusal birlikteligi ve halk destegini saglayan ve boylece ulusal iktidarini guclendiren VII Charles 1403 1461 Fransa Kralligi ni Gallikanizm diye bilinen dinsel ve siyasal ogretiyle donatarak ulusal kiliselerin insa surecini baslatir Dusunce yapisiGallikanizm modern anlamda kral ve hukumdarlarin otoritesinin ya da devlet hukumet otoritesinin temsil ettigi populer sivil otoritenin Katolik Kilisesi uzerinde Papa nin otoritesi ile karsilastirilabilir olduguna dair inanctir Gallikanizm ultramontanizmin bir reddi Bu Anglikanizmin bir bicimini andiriyor gibi gorunse de farkli bir bicimde Papa nin otoritesini reddetmeksizin Kral otoritesine esitler arasinda birinci karsi Kilise otoritesini Kral a nisbetle asagiya indiren yapisiyla taninmaktadir Bu nedenle Fransa Gallikanizm sayesinde Roma Kilisesi nden tumuyle kopmadan kendi reform unu gerceklestirip bir bakima ulusal Katolik Kilisesi ni Gallikanizmle kurmus oldu Gallikanizm ile resmilesen Hristiyanliktaki ayrilik surecleri dini anlamda inanc sistemlerinin de yerellesmesine yol acmis ve bu sayede kutsal metinlerin cesitli aydinlar ve din adamlarinin eliyle milli amaclar dogrultusunda yeniden yorumlanarak Hristiyanlik inancinin aslindan daha da uzaklasmasini hizlandirmistir Hristiyanliktaki ayrilikci mezhep ve dusunceleri inanc sistemlerinin farkkiligindan ziyade tarihsel surec icindeki konumlari baz alinarak ekonomik ve siyasi anlamlari esliginde degerlendirmek daha dogru bir yaklasim olacaktir Kaynakca Agaogullari M A Koker L 2008 Tanri Devletinden Kral Devlete 5 Basim Ankara Imge Yayinlari Akal C B 1999 Iktidarin Uc Yuzu Ankara Dost Yayinlari